• Mağaza
  • Blog
  • Numeroloji
  • İletişim
0
florebo quocumque ferar
florebo quocumque ferar
0
florebo quocumque ferar
Davranış Bilimleri Felsefe

Rüyadan Uyanış: ‘Niye?’nin İzinde Varoluş Felsefesi

ilovci
YORUM YOK
17 Nisan 2024
2 Dakika
pexels-image-hunter-13092792-_1_

Niye?

Bazı insanlar için yalnızca bir kelimeden ibaret olabilecek bu soru, kendi hayatımda çocukluğumdan bu yana, her süreçte zihnimin derinliklerinde ve en merkezinde yer tutmuş, sorgulamanın anlamını getirmiştir bana. “Niye? ‘Ben niye varım?’ sorusu ile zihnime düşmüş, ‘Bu hayatın anlamı ne, yaratılış niye?’ sorgusunun varlığı ile birlikte benliğimde, yalnızca bir kelimeden çok daha fazlası olarak hâl almış, derinlerime işlemiş bir kelime… Zaman içerisinde bu kelimeyi hayatımın merkezine aldıkça benlik algımın genişlediğini, beni özüme yakınlaştırdığını idrak ettiğimde, hayata bakışımın kökten değiştiğini gözlemledim.

Yaşamımız boyunca kendi varlığımızı, kendimize ve çevremize kanıtlamak için benliğimiz üzerine etiketlerle dolu bir kılıf takınırız… ve zamanla bizi yansıtacak bu kılıfı öz benliğimiz zannedebiliriz. Başkaları üzerinden edindiğimiz öz değer ve öz kimlik tanımları ile birlikte üzerimize bir bir etiketlenmiş sıfatlardan oluşan kılıklara girer, yarattığımız kılıfların arkasındaki asıl “ben” kim unuturuz. Zaman geçer ve asla farkında olmadan tüm arayışımızı dışarıya yöneltiriz belki de…

Kaybolma eşiğine gelene kadar arayışın içeride başlaması gerektiğini bilemeyiz. Dışarıda bizden yansıyan tüm aynalara baktıkça kaybolur ve gerçeklik algımızı çarpıtırız. Kayboluşun verdiği boşluk hissini, zaman içerisinde dış etkenler ile gidermeye çalışırız ve daha kendimizi bulamamış iken, birileri bizi bulsun ve görsün isteriz… İçe dönerek uyanışın başlaması halinde ise dışarıda var olanın aslında bir rüya olduğunu anlarız. Tıpkı Jung’un söylediği gibi: “Dışa bakan rüya görür, içe bakan uyanır.”

“Dışa bakan rüya görür, içe bakan uyanır.”

CARL GUSTAV JUNG

Kendi “öz benliğiyle” tanışmamış iken birilerini hayatına, yakınına alan ve o insanları tanıdığını düşünen ve bir süre sonra da yanıldığını anlayıp tanıyamadığı insanlar ile kurduğu ilişkilerin verdiği yükün altında kaybolur insan… eğer bu yükün verdiği inanılmaz yorgunluğun anlamını fark ederse, anlam arayışı içe, öz benliğe doğru başlar.

Doğduğumuz andan itibaren anne-babamızın çocuğu, birilerinin kardeşi, birilerinin arkadaşı, birinin sevgilisi vs. derken sevdiklerimiz tarafından bir şey olmak üzere sıfatlar biriktiren ve hep birilerinin bir şeyi olarak kimlikler oluştururuz… gün sonunda tüm bu kimliklerden arındırılmış “ben” kim, bu kimlikler “niye” diye sormayı unuturuz.

Benliğimizi inşa ederken ilişkiler, meslekler gibi etkenler üzerinden edindiğimiz kimliklerin etkisi büyük olsa da, tüm bu kimliklerden sıyrılmış bir ben varlığının kim olduğunu düşünmeyiz.

Tüm sıfatlardan kurtulmuş bir ben “hiç” iken de varlığını sürdürür mü?

Benlik denilen ve kendi öz varlığımızı oluşturan, bir şeyi kendilik yapabilecek bu varoluş kaynağının, onun veya bunun “bir şeyi” olurken üstlendiğimiz kimlik değil, hiçlikte saklı olduğunu ve bir bütünü oluşturmak amacıyla yaratılmış küçük zerreciklerden oluşan, bu zerreciklerin içindeki alemi, alemin ardındaki insanın “hakikatini” keşfetmek için dışarıyı yaşadığımız kadar içeriyi de gözlemlemesi gerektiği bilincine varmak…

Her şey gelir ve geçer… Kalan tek bir gerçeklik varsa o da sensin. Benliğinin doğumuna şahit olman ve doğduğun anda bu gerçekliğe uyandığın kadar gerçeksin.

Dilerim ki benlik algımızın gerçeklik ile buluştuğu ‘otantik’ anlamlarımızla var olabilmeye…

carlgustavjung Felsefe İçsel Konuşma jung niye Özfarkındalık Varoluş Zihin
Shares
Yorum Yaz
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Gönderi

Hayatın İki Yüzü: Nefes ve Varoluşun Denge Dansı

Sonraki Gönderi

Evrensel Yasaların Gizemli Rehberliği – 1

Sosyal Bağlantılar
InstagramPinterestSpotifyWebsiteYouTube
Kategoriler
Wellness
Yaşam Tarzı
Kültür Sanat
Öne Çıkan Gönderiler
Kentsel Planlama Sosyoloji

Kentlerin Hikayesi: İnsan ve Mekân İlişkisi

15 Aralık 2024
İklim Değişikliği Sosyoloji

İklim Adaleti ve İnsan Hakları: Geleceğimizin Ortak Mücadelesi

13 Aralık 2024
Edebiyat Felsefe

Oruç Aruoba’yı Anlamak: Şiirlerde Saklı Felsefe Üzerine Bir İnceleme

11 Aralık 2024
Etiketler
agora bütünselsağlık Denge edebiyat ekolojikyaşam evrenindili evrenselyasalar Felsefe film fizikselsağlık gelişim gezegenikurtar hedefler hypatia iklimadaleti iklimdeğişikliği iklimkrizi ilişkiler iskenderiyelihypatia içselhuzur kalp kent kitapinceleme kompost meditasyon mutluluk müzik Nefes numeroloji numerolojitarihi Permakültür Psikoloji ruhsalsağlık sağlık sessizlik sevgi seyahat sürdürülebiliryaşam Varoluş wellness Zihin zihinselsağlık Özfarkındalık çakrayoga özgürlük
Haber bültenimize abone olun

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Bunları da beğenebilirsin
NEFES
Felsefe Psikoloji Wellness

Hayatın İki Yüzü: Nefes ve Varoluşun Denge Dansı

3 Dakika
23 Mart 2024

Nefes… Hiç sessiz bir yerde tefekkür içerisinde nefesini dinlediğin, adeta nefesini yaşadığın bir zihinsizlik halinde bulundun mu? Nefes, yaşamın her alanında bulunan alma verme dengesinin vücudumuzda tezahür ettiği yaşam enerjisi.

Nefes dediğimiz kelime Arapça nfs kökünden gelen nafas “soluk” sözcüğünden gelmektedir. Nefes; aldığın ve verdiğin solukların bütünü, yaşamın fiziksel bedendeki tam karşılığı. Nefes alırken aynı an içerisinde nefesi alır ve nefesi veririz, an içerisinde nefesle doğar ve nefesle ölürüz…

lts
Felsefe

Florebo Quocumque Ferar: Taşındığım Her Yerde Çiçek Açacağım

4 Dakika
25 Ekim 2024

Mutluluk en karanlık zamanlarda bile bulunabilir, sadece ışıkları yakmayı unutma! Albus Dumbledore “Florebo Quocumque Ferar” (Taşındığım her yerde çiçek açacağım) sözü, yalnızca hayatın zorluklarına karşı gösterilen bir direncin değil, insan ruhunun en derinlerinde yatan yeniden doğma ve dönüşme gücünün felsefi bir ifadesidir. Bu Latince söz, tıpkı bataklıkta açan lotus çiçeği gibi, hayatın en karanlık, en …

kelebek
Davranış Bilimleri Psikoloji

Kişisel Dönüşümün Beş Adımı: Kendine Doğru Bir Yolculuk

5 Dakika
21 Kasım 2024

Hayat, her anı ile bizi sınar ve dönüştürür. Her zorluk, her belirsizlik, her düşünce değişimi, bizim daha güçlü, daha bilge ve daha özgür bir insan olma yolculuğumuza bir adım daha ekler. Fakat bu yolculukta ne kadar ilerlersek ilerleyelim, bazen en önemli şey, zorluklarla nasıl başa çıktığımızdır. Dayanıklılığımız, yaşadığımız her acıdan, her kayıptan, her düşüşten sonra güçlenir. Zorlandığımızda, hayatın bizden ne almak istediğini değil, ne öğreneceğimizi görmeye başlarız. Bu da bize, bilinmeyle başa çıkma yeteneği kazandırır. Geleceği net bir şekilde göremediğimizde bile, kalbimizdeki bir umut ışığı bizi yönlendirir.

Gizlilik Politikası. Copyright © 2024 created by Hamidincom
florebo quocumque ferar
  • Hakkımda
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
florebo quocumque ferar
  • Blog
  • Numeroloji
  • Mağaza
  • İletişim
Hakkımda

İlayda Avcı

Şehir plancısı & fotoğrafçı

Merhabalar, İlayda ben. Toplumsal dönüşümün, bireylerin özgür ifadelerinde var olacağına ve ancak tükettiğimizi üreterek gezegenimize katkı sağlayacağımıza inanan bir yaşam tutkunuyum.

0