• Mağaza
  • Blog
  • Numeroloji
  • İletişim
0
florebo quocumque ferar
florebo quocumque ferar
0
florebo quocumque ferar
Edebiyat Felsefe

Sessizliğin Sesi: İçsel Bilgelik Manifestosu Üzerine Bir İnceleme

ilovci
YORUM YOK
24 Ekim 2024
4 Dakika
sessizliğinsesi

“Bilgelik, ne kelimelerde ne de düşüncelerde saklıdır; o, yalnızca sessizliğin derinlerinde gizlidir.”

sessizliğin sesi, Madam Blavatsky

Helena Petrovna Blavatsky’nin Sessizliğin Sesi adlı eseri, insan ruhunun derinliklerine doğru bir keşif yolculuğudur. Blavatsky, Theosophical Society’nin kurucusu olarak Batı dünyasına doğu mistisizmi ve ezoterik öğretileri tanıtan önemli bir figürdür. Bu kitap, onun ruhsal bilgeliğini ve kadim öğretilerini sembolik bir anlatımla okurlarına sunar. Blavatsky, sessizliği yalnızca dış dünyanın gürültüsünden uzaklaşma olarak değil, insanın evrensel bilinçle derin bir bağ kurmasına olanak tanıyan bir içsel disiplin olarak görür. Sessizliğin Sesi, bireyin içsel huzurunu bulması, yaşamın anlamını kavraması ve evrenle bir bütün haline gelmesi için rehber niteliğindedir.

Madam Blavatsky eserinde, gerçek bilgelik ve huzur, ancak dış dünyanın karmaşasından sıyrılıp, içsel sessizliğe ulaşıldığında bulunabileceğini ve bu sessizliğin, bireyin evrensel bilinciyle birleşmesi, egosunun sınırlamalarından arınarak varoluşun derin anlamını keşfetmesi için bir araç olduğunu savunur.

Bu eserle birlikte siz de kendinizi bir yolculuğa hazırlayın ve dış dünyanın gürültüsünden uzaklaşıp, kendi içsel sessizliğinizde saklı olan bilgeliği keşfetmeye adım atın.

Sessizlik: Ruhun Bilgelik Yolu

Blavatsky’nin Sessizliğin Sesi kitabında sessizlik, yalnızca bir eksiklik ya da duraksama değil, aksine insanın içsel yolculuğunu başlatan bir kapıdır. Bu sessizlik, bireyin zihinsel ve ruhsal gürültülerden arındığı, kendini derinlemesine keşfettiği ve evrensel hakikatle buluştuğu bir bilinç halidir. Blavatsky’ye göre, modern dünyanın karmaşası içinde sessizliği deneyimlemek, bireyin ruhsal gelişiminde hayati bir öneme sahiptir. Bu sessizlikte, birey sadece düşüncelerden ve duygulardan arınmakla kalmaz, aynı zamanda daha derin bir farkındalığa ulaşarak evrensel bilinçle bağ kurar.

Blavatsky, bu sessizliği insanın özüne dönüşü olarak tanımlar. Sessizliğin içinde, insanın ruhu kendini tanımaya başlar; bu, bireyin kendi gerçek doğasına ulaşmasını sağlar. Ancak bu yolculuk, disiplin ve özfarkındalık gerektirir. Blavatsky’nin öğretilerine göre, sessizliğin derinliği ve içindeki bilgelik, zihnin sürekli akan düşüncelerinden arındığı anda yani meditatif halde kendini gösterir.

Blavatsky’nin Sessizliğin Sesi kitabındaki sessizlik anlayışı, doğu mistisizminin etkisiyle şekillenen bir tür “içsel aydınlanma” olarak karşımıza çıkar. Bu sessizlik, bireyin tüm yanılsamalardan arındığı, evrenle bir olduğunu fark ettiği, derin bir sezgisel bilgiye ulaştığı bir haldir. Blavatsky’ye göre, hakikatin en saf hali, kelimelerin ve mantığın ötesinde, bu sessizlik içinde deneyimlenir.

Birçok kişi için sessizlik, bir eksiklik ya da boşluk olarak algılanabilir. Ancak Blavatsky, sessizliğin bir boşluk değil, varoluşun en dolu hali olduğunu vurgular. Sessizlik, bireyin kendini evrensel bir bilinçle bütünleştirdiği bir haldir. Bu sessizlik içinde insan, egosunun sınırlarını aşarak evrenle bir olur. Bu, bireyin hem kendisiyle hem de evrenle derin bir uyum içinde olduğu bir bütünlük halidir.

Blavatsky’ye göre, gerçek bilgelik, bu sessizlikte ortaya çıkar. Sessizlikte birey, tüm yanılsamalardan ve egonun yarattığı yanıltıcı kimliklerden arınır. Bu arınma süreci, bireyin içsel bilgelik ve evrensel hakikatle buluşmasına olanak tanır.

Meditasyon ve Ruhsal Sessizlik

Sessizliğin Sesi, meditasyon pratiğini de önemli bir ruhsal araç olarak sunar. Blavatsky, meditasyonu bireyin zihnini ve ruhunu arındırarak sessizliği deneyimlemesine yardımcı olan bir disiplin olarak tanımlar. Meditasyon, bireyin zihinsel karmaşadan kurtulmasını sağlayan, aktif bir içsel seyahattir. Bu süreçte, insan zihni düşüncelerin ve duyguların akışından sıyrılır ve sessizliğin içinde gerçek benliğiyle buluşur.

Blavatsky, meditasyonu bir uyanış olarak tanımlar. Zihin sessizliğe daldıkça, birey kendi özüne ve evrenin derin bilgeliğine erişir. Bu sessizlik, varoluşun en saf gerçeğini deneyimlemek ve insanın içsel potansiyelini açığa çıkarmak için bir kapı aralar.

Sessizlik, Ego ve Aydınlanma

Blavatsky’nin Sessizliğin Sesi kitabında ego, insanın kendini yanıltıcı bir şekilde tanımlama sürecidir. Ego, bireyi sürekli olarak dış dünyaya bağlar ve onun hakiki doğasını gizler. Ancak sessizlik, bu yanılsamayı ortadan kaldıran bir güçtür. Sessizlikte birey, egonun yanılsamalarından kurtulur ve evrensel bilinçle bütünleşir.

Blavatsky’ye göre, sessizlik, aydınlanmanın başlangıcıdır. Ego sessizlik içinde eridiğinde, birey evrenin bütünlüğüyle birleşir. Bu birleşme, kişinin hem kendisi hem de evrenle bir olduğunu fark ettiği bir aydınlanma anıdır. Sessizlik, bu aydınlanma için gerekli olan bir farkındalık ve arınma sürecidir.

Sessizliğin Derin Bilgeliği

Sessizliğin Sesi, bireyi içsel sessizliği keşfetmeye ve bu sessizlik içinde saklı olan derin anlamı ve bilgeliği bulmaya davet eder. Bu sessizlik, insanın gerçek doğasını ve evrenle olan derin bağını açığa çıkaran, varoluşun en saf haliyle deneyimlendiği bir alandır. Blavatsky’nin bu eseri, modern dünyanın kaosu içinde kendini kaybetmiş bireyler için bir içsel rehber ve ruhsal aydınlanma yoludur.

Helena Petrovna Blavatsky’nin Sessizliğin Sesi, sadece bir kitap değil, bir yol haritasıdır. Bu harita, karmaşanın, kaosun ve gürültünün ortasında hakikatin sessizlikte saklı olduğunu hatırlatır. Sessizlik, içsel huzurun derin bir kaynağıdır ve bu huzur, ancak dış dünyanın yankıları sustuğunda ortaya çıkar. Blavatsky, bu sessizliğe ulaşmayı bir varoluş sanatı olarak sunar. Sessizlik, insanın ruhsal evriminin başlangıcıdır ve bu yolculuk, bireyin özüne dönüşünü, evrenle olan sonsuz birliğini simgeler.

Eserin sonuna geldiğimizde şunu fark ederiz: Kendi içsel sesimizi duyabildiğimiz o derin noktada, yaşamın anlamı ve evrenin sırları yavaşça fısıldanmaya başlar. Ve belki de en derin bilgelik, bu sessizlikte saklıdır. Tabi sadece dinlemeye cesaret edenler için… Sessizliğin bilgeliği ve bu sessizliğin varlığındaki koşulsuz sevginin gerçekliği her daim sizlerle olsun.

Sessizliğin içerisindeki derinliği fısıldayan bu eseri sevgiyle öneririm, sevgiler.

bilgelik HelenaPetrovnaBlavatsky içselbilgelik kitapincelemesi sessizliğinsesi sessizlik
Shares
Yorum Yaz
Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Gönderi

Mutluluğun Bilimsel Rehberi: Pozitif Psikoloji İlkeleri

Sonraki Gönderi

Florebo Quocumque Ferar: Taşındığım Her Yerde Çiçek Açacağım

Sosyal Bağlantılar
InstagramPinterestSpotifyWebsiteYouTube
Kategoriler
Wellness
Yaşam Tarzı
Kültür Sanat
Öne Çıkan Gönderiler
Kentsel Planlama Sosyoloji

Kentlerin Hikayesi: İnsan ve Mekân İlişkisi

15 Aralık 2024
İklim Değişikliği Sosyoloji

İklim Adaleti ve İnsan Hakları: Geleceğimizin Ortak Mücadelesi

13 Aralık 2024
Edebiyat Felsefe

Oruç Aruoba’yı Anlamak: Şiirlerde Saklı Felsefe Üzerine Bir İnceleme

11 Aralık 2024
Etiketler
agora bütünselsağlık Denge edebiyat ekolojikyaşam evrenindili evrenselyasalar Felsefe film fizikselsağlık gelişim gezegenikurtar hedefler hypatia iklimadaleti iklimdeğişikliği iklimkrizi ilişkiler iskenderiyelihypatia içselhuzur kalp kent kitapinceleme kompost meditasyon mutluluk müzik Nefes numeroloji numerolojitarihi Permakültür Psikoloji ruhsalsağlık sağlık sessizlik sevgi seyahat sürdürülebiliryaşam Varoluş wellness Zihin zihinselsağlık Özfarkındalık çakrayoga özgürlük
Haber bültenimize abone olun

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Bunları da beğenebilirsin
NEFES
Felsefe Psikoloji Wellness

Hayatın İki Yüzü: Nefes ve Varoluşun Denge Dansı

3 Dakika
23 Mart 2024

Nefes… Hiç sessiz bir yerde tefekkür içerisinde nefesini dinlediğin, adeta nefesini yaşadığın bir zihinsizlik halinde bulundun mu? Nefes, yaşamın her alanında bulunan alma verme dengesinin vücudumuzda tezahür ettiği yaşam enerjisi.

Nefes dediğimiz kelime Arapça nfs kökünden gelen nafas “soluk” sözcüğünden gelmektedir. Nefes; aldığın ve verdiğin solukların bütünü, yaşamın fiziksel bedendeki tam karşılığı. Nefes alırken aynı an içerisinde nefesi alır ve nefesi veririz, an içerisinde nefesle doğar ve nefesle ölürüz…

denizebıraksamkendimi
Felsefe

Hissetmek: Varoluşun En Saf Gerçeği

3 Dakika
24 Kasım 2024

Hissetmek…

Bir an durup düşününce, aslında hissetmenin yaşamın özü olduğunu fark ediyorum. Çünkü ne zaman gerçekten hissedersem, o zaman yaşıyorum. Dokunduğum her şey, sevgiyle kucakladığım her an, bir şekilde sonsuzlaşıyor. Kalbime dokunan her iz, kaybolsa bile silinmiyor; yalnızca başka bir boyuta geçiyor, içimde bir yerlerde yaşamaya devam ediyor.

Hayatımdan geçekliğimden uzaklaşmış her şeyle hissetmenin ne kadar büyük bir güç olduğunu anlıyorum. Sevgiyi hissettiğim bir anın hatırası, içimde kök salıyor ve belki yıllar geçse de kalbimde o sıcaklığı taşıyorum…

oruçaruoba
Edebiyat Felsefe

Oruç Aruoba’yı Anlamak: Şiirlerde Saklı Felsefe Üzerine Bir İnceleme

3 Dakika
11 Aralık 2024

Yol, anlamını durakta kazanır…

Yol’u arayan kişi, ne olduğunu bilmiyor.
Olmak istediği beğenisi ile yaptıklarında; beğenisini biliyor ama yaptıkları?
Neden ve Niçin yaptığını bilmiyor.
Beğenisi ve yaptıklarını bağdaştırmak için, neden yaptığını bildiği bir şey yapıyor.
Yine de… gerçek kendisi sorusu uyanıyor: “Ben bu muyum?”
Bilge birisi cevap verir: “Ne yaparsan O’sun.
Kendini yaptıklarınla yapacaksın.
İlk adım sormandı; şimdi cevap vere vere yürüyeceksin.

Benlik şiirinde tam da bu dizilerle seslenir şair bize ve bu dizeler, insanın kendi varoluşunu anlamlandırma çabasının adeta bir pusulasını sunar…

Gizlilik Politikası. Copyright © 2024 created by Hamidincom
florebo quocumque ferar
  • Hakkımda
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
florebo quocumque ferar
  • Blog
  • Numeroloji
  • Mağaza
  • İletişim
Hakkımda

İlayda Avcı

Şehir plancısı & fotoğrafçı

Merhabalar, İlayda ben. Toplumsal dönüşümün, bireylerin özgür ifadelerinde var olacağına ve ancak tükettiğimizi üreterek gezegenimize katkı sağlayacağımıza inanan bir yaşam tutkunuyum.

0